Kilo kontrolü kavramı, vücut ağırlığının istenen düzeye getirilmesi ve bu seviyenin korunmasını ifade etmektedir. Arzu edilen seviyenin altında ya da üstünde olunması kişide fizyolojik, psikolojik ve fiziksel görüntü olarak olumsuz sonuçlara neden olur. Ancak kilo kontrolünde en sık karşılaşılan durum, kilo alımının durdurulamaması ve vücut hacmindeki artışın engellenememesidir. Hareketsiz yaşam tarzı ve teknolojinin de günlük yaşantı içerisindeki payının giderek artması, toplumsal olarak ortalama vücut ağırlığının artışına neden olmaktadır.
Kilo artışının engellenememesi kişide hareket ile ilgili kısıtlamalara ve performans kaybına yol açar. Her an muharebeye hazır olmakla görevli olan askeri personelin kilo kontrolünü bilmesi ve uygulaması gerekmektedir.
Kilo kaybetme yöntemleri çeşitlidir ancak, salt kilo kaybının olması, her zaman doğru uygulamanın yapıldığı anlamına gelmemektedir. Sauna, aşırı terleme ya da su alımının kesilmesi ve idrar söktürücü kullanımı gibi uygulamalar, yapılmakta olan yanlış uygulamalardır.
Kilo kontrolünde izlenmesi gereken en sağlıklı yöntem, vücudun besin öğeleri ile ilgili ihtiyaçlarını yeterli ölçüde karşılayarak, yaşam temposunu hızlandırmak ve düzenli egzersiz yapmaktır. Bu yolla, zaman içerisinde sürekli, ancak küçük miktarlarda değişiklikler gerçekleşerek, haftada ½ kg. vücut ağırlığı sağlıklı bir şekilde kaybedilebilir.
Kilo kaybının meydana gelebilmesi için öncelikle kilo artış mekanizması bilinmeli ve buna göre tedbir alınmalıdır. Günlük diyetle birlikte alınan besinler organizmanın faaliyetlerinin sürdürülmesini sağlar. Aktivite düzeyi, yaş ve cinsiyete göre ihtiyaç duyulan günlük kalori miktarında değişiklikler meydana gelir. Gün içerisinde alınan enerji miktarı, harcanan enerji miktarından fazla ise, fazla olan kısım vücutta yağa çevrilerek depolanır. Vücutta bulunan enerji kaynakları farklı kalori değerlerine sahiptir.
Karbonhidratlar ve proteinlerin gramı yaklaşık 4 kalorilik enerji sağlarken yağların gramı 9 kalori enerji verir. Yağların en büyük enerji kaynağı olduğu açık bir şekilde görülürken, bu kaynağın enerji ihtiyacını karşılamakta devreye girebilmesi için, uzun süreli ve düşük tempolu egzersizlerin yapılması gereklidir.
Vücuttan 1 kilogramlık kaybın oluşabilmesi için yaklaşık olarak 7000 kalorilik enerji açığı meydana gelmesi gerekmektedir. Beslenme düzeninin değiştirilmesi ile bunun sağlanması mümkündür. Önceden 2800-3000 kalorilik diyet uygulayan bir kişi, diyetini 2300-2500 kaloriye düşürdüğünde, meydana gelen 500 kalorilik azalma, 2 haftada 1 kilogramlık vücut ağırlığı azalmasına neden olur. Teorik olarak bu doğru olmakla beraber pratikte, diyette değişiklik yapıldığında, başlangıçta kilo azalması hızlı iken zaman ilerledikçe daha az miktarda olur. Bunun nedeni, ilk günlerde vücuttan su kaybının daha fazla gerçekleşmesidir.
Diyet süresi uzadıkça diyete tolerans gelişir ve metabolizma uyum sürecini işleterek alınan besinler ile sistemi devam ettirecek adaptasyonu gerçekleştirir ve metabolizma daha ekonomik çalışır. Alınan kalorinin tekrar azaltılması ile süreç yeniden başlar ancak, vücudun ihtiyacı olan besin maddelerinin azaltılması ile birlikte, yetersiz beslenme gerçekleşebilir ve bu, durumun daha da kötüye gitmesine neden olabilir. O halde, besin alımına devam ederek enerji ihtiyacının arttırılması gerekmektedir. Kilo kontrolü için en doğru yol, uygun bir diyet ile birlikte egzersiz yapılmasıdır.